Kategori arşivi: Genel

Bilgisayar dünyası ve teknoloji hakkında güncel haberler ve görüşler, sistem yönetimi hakkında bilgiler, network mühendisliği ve yönetim bilgi sistemleri hakkında belgeler

Hosting Firması Kurmak İçin Neler Yapılması Gerekiyor

Merhaba aklınızda hosting firması kurmak gibi bir takım düşünceler varsa bunlara bir açıklık getirmek için bir blog yazısı kaleme almayı düşündüm.

Zamanında yapan bir kaç arkadaşımın sonu pek hoş olmamıştı bu sektöre girecekseniz kendinizi çok ama çok iyi hazırlamanız gerekiyor. Öncelikle her sektör ve alan için hosting hizmeti verecekseniz oldukça iyi bir bilgi birikiminizin olması gerekiyor. Bilgi birikiminiz bu iş için yeterli değilse bilgi birikiminizi arttırmak için yardım alabilirsiniz.

Bilgi sahibi olmanız gereken konular

  • Hosting kontrol panelleri
  • Sunucu yönetimi
  • Sunucu güvenliği
  • İşletim sistemleri(RHEL/Centos, Ubuntu, Debian)
  • Sabır
  • Çelik gibi sinirler

Yukarıda yazdıklarımın hepsi sizde varsa ve gerçekten yer sağlayıcı olarak hizmet verip hosting firması açacaksanız şirket olarak yapılanmadaki asıl önemli kısma geçelim.

  • Vergi levhası için başvuru 500-550 TL
  • Ticari sicil kaydı ve yıllık harç 250-400 TL
  • Serbest muhasebeci ücreti 200-400 TL
  • Damga vergisi 50 TL
  • Marka tescil 450-2000TL
  • Site tasarımı yaptırırsanız 2000-5000 TL
  • Yazılım Lisansları 600-800 TL
  • Reklam harcamaları 1000-Max TL
  • Her fatura için KDV ortalama 1000-2000 TL
  • Yer sağlayıcı belgesi (Herhangi bir ücret yok)
  • Sunucu giderleri 6000-10000 TL
  • Sunucu barındırma hizmetleri 150-450 TL
  • Ofis açacaksanız konuma göre değişen ofis ücretleri 1000-4000 TL
  • Ofis açacaksanız ofiste kullanılacak eşyalar 2000-5000 TL
  • Çalışanınız olacaksa kişi başı maaş 1500-4000 TL
  • Devlete ödeyeceğiniz sigorta ücretleri 500-800 TL

Bunlar bir yana sektördeki tüm riskleri göz önüne alıyor olmalısınız. Yıllık 250 TL ye hosting hizmeti sağlayamayacağınız gibi aylık 40 TL ye de hosting hizmeti sağlayamazsınız. Sizin gibi sektörde hizmet satmaya çalışan binlerce firma bulunuyor. Atacağınız adımlar buna göre olmalı

Ansızın batmayıda ansızın çıkmayada kendinizi hazırlamalısınız.

İOS 11.1 ve İOS 11.1.1 Batarya Sorununa Çözüm Buluyoruz

31 Ekimde Apple Iphone telefonlar için İOS 11.1 güncellemesini yayınladı oldukça fazla iyimser bir şekilde güncellemeyi benim gibi telefonlarına indirip kuranlar oldu.

Apple bu güncelleme ile bir takım sorunları ve güvenlik açıklarını kapattıklarını doğrularken saçma bir şekilde 70 adet yeni emoji getirdi. Bunlar bir yana bizden bataryamızın performansını olumsuz yönde götürdükleri oldu

Gelin bu sorunu Apple çözene kadar biz çözelim. İlk önce yapacaklarınızı açıklayayım.

  1. Telefonu Uçak modunda şarj ediyorsunuz.
  2. Şarjınız %100 olduktan hemen sonra telefonun düşük güç modunu aktif hale getiriyorsunuz.
  3. Uçak modundan telefonunuzu çıkartın ve düşük güç modu ile kullanmaya devam edin
  4. Gözle görülür bir performans ve batarya kullanım oranınızda artış olacağını göreceksiniz.
  5. Bunu 1 hafta boyunca uygulayın

Benim kullanım oranıma gelecek olursak telefon ile fazla uğraşmam benim batarya değerlerim şu şekilde yeniden şekillendi

ios11.1_batarya_sorunu_cozumu_gorsel

WhatsApp İletileri Herkesde Nasıl Silinir?

WhatsApp kullanıcılara atılan mesajı her iki taraftanda silebileceği bir özellik getirdi. Halbuki Telegramda bu özellik 3 yıldır bulunuyor idi.

er ya da geç, WhatsApp kullanıcıların hatalarını geri almalarına ve WhatsApp mesajlarını silmesine izin vermek zorundaydı. Olası kazalar her an olabilir. Patrona atılan yanlış mesajlar, sevgililere atılan ve sonran düzeltilmesi için baya bi uğraşılan mesajlar haliyle oluyordu.

photo 1509214010130 00b0677dff5f?ixlib=rb 0.3
Photo by Pim Chu / Unsplash

Şimdiye kadar konuşmada kendi tarafındaki iletileri silmek mümkündü. Alıcıdaki kopyayı silmek için "Herkesden sil" diye bir buton getirildi. İngilizce kullanıyorsanız "Delete For Everyone" olarak geçiyor.

Unutmayın, bir kişiye veya bir gruba gönderilen bir WhatsApp mesaj ve mesajlarını silmek için yalnızca 7 dakikanız kalıyor peki niye 7 orasını hiç bilmiyorum. Ayrıca, hem gönderenin hem de gönderenin, Android veya iOS için WhatsApp’ın en son sürümünü çalıştırıyor olması gerekir. Arada sürüm farklılığı varsa siz sil deseniz bile silmez.

Aşağıda belirtilen adımları izleyin:

1- WhatsApp’a gidin.
2- Whatsapp iletisini silmek istediğiniz sohbeti açın.
3- Diğer seçenekleri göstermek için mesaja dokunun ve basılı tutun.
4- Üst kısımdaki Sil simgesine dokunun.
5- Şimdi, her iki taraftaki WhatsApp mesajını silmek için "Herkes İçin Sil" e dokunun.

WhatsApp iletisi başarıyla kaldırıldıktan sonra, "Bu iletiyi siz sildiniz" diye bir metni görünecektir. Alıcı tarafında "Bu mesaj silindi" metni görünecektir. Niye böyle bir yol izlenmiş bilmiyorum. Silindiyse silindi adamı niye kıllandırıyorsun sormaz mı sana niye bunu sildin ne yazdın diye

Chairlifts on a snowy ski slope in Morillon
Photo by Geoffrey Arduini / Unsplash

Mesaj silme işleminin olumlu sonuçlar vermeme ihtimali olabilir. Bu durumda WhatsApp sizi bilgilendirir. Tabi adamlar kendi yaptığı sisteme güvenmiyor sanırım böyle bir uyarıda bulunmuşlar.

Bence en iyisi WhatsApp yerine Telegram kullanmaya başlayın. Tüm yenilikler anında ulaşıp hızın keyfini sürün.

Blog Yazmak İstiyorum Ama Nereden Nasıl Başlamalıyım?

Günümüzde blog sahibi olmak oldukça kolay internet üzerinde bu konu ile ilgili oldukça fazla ücretsiz içerik bulunuyor. Hatta işi biraz daha abartıp ücretsiz yazılımlar ile bu işi sunuyorlar tasarımınızı ve içeriğinizi bile bu şekilde belirleyebiliyorsunuz.

Bunların hepsini yaptığınızda ama direk olarak blog kurmuş olmadığınızı sizde biliyorsunuz. Asıl olay tüm bunları yaptıktan sonra başlıyor. Evet blogun konusunun ne olması gerektiği, ne şekilde bir yazım dili kullanılacağı, insanlara içeriğin ne şekilde sunulacağı gibi sorular kurcalamaya başlıyor kafanızı.

Gelin maddeler halinde bu duruma bir bakalım güzel bir blog açmanıza yardımcı olalım;

photo 1505330622279 bf7d7fc918f4?ixlib=rb 0.3
Photo by Arnel Hasanovic / Unsplash

1- Kimin adamısın?

Başlığa bakınca hemen korkma ve okumaya devam et kimin için yazacaksın hedef kitlen kim? Hedeflediğin kitle hangi iş ile uğraşıyor. Alışkanlıkları neler hangi yerlere gidiyor nerelerde geziyor ne yapıyor. Nelerden hoşlanıyor, nelerden nefret ediyor. Bunların pek çoğunu sektöre göre tahmin edebilirsiniz ama %100 doğru bileceksiniz diye bir kural yok olamazda zaten

Yazdığın ilk yazılar senin hedeflediğin kitlenin dışında bir kitle tarafından bile sevilebilir bilemezsin. Böyle bir durum olduğunda ben bu şekilde yazı yazmayı bırakayım demek olmaz hedef kitlene yönelmeli ve daha çok araştırma yapmalısın.

A large black rock in the middle of the bright blue sea
Photo by Jeremy Bishop / Unsplash

2- Alıntımı çalıntımı özgünmü?

Yazı yazarken yeni başladıysanız canınız sıkılabilir yada aklınıza bir şey gelmeyebilir telaş etmeyin. Ama gidip google araması yaparak aynı konuya benzer konulardan içerikleri direk almayın. İlk önce okuyun anlamaya çalışın aa burada bunu demek istiyormuş geçsin kafanızın içinden daha sonra zaten fikir sahibi olmaya başlayacak ve özgün içeriği kendiniz geliştireceksiniz.

En önemliside alıntı yaparken direk olarak odaklanmayın konuya alıntınızı yapın altına kendi yorumunuzu yaparak atıfda bulunun bu şekilde hem sizin içeriğiniz gelişecek hemde karşı tarafın içeriğine katkı sağlamış olacaksınız.

3- Üslubum nasıl olsun ki?

İnsanlara normal hayatta dışarıya çıktığınızda nasıl hitap ediyorsunuz? İlk önce bunu düşünmeniz gerekiyor. İnsanlara hiçbir şekilde kaba davranmayacağınızı bildiğim için üslubun samimi bir şekildemi yoksa daha resmi bir şekildemi olması gerektiği önemli bu durumda genelde kişiler ne samimi nede çok resmi bir üslubu sever yani içten olmanız gerekir.

Çok fazla samimilik durumu bozar bu işin ortasını bulmanız güzel olur yazılarınızı insanlar çekici bulmaya başlar.

Close-up of a tabby cat screwing up its eyes
Photo by Priscilla Du Preez / Unsplash

4- Ben değil biz

İçeriklerinizin geliştirilmesine izin verin her konuda yazabilirsiniz. Kendinizi ifade etme şekliniz aslında blog yazmaktır. Ama ben diyerek olmaz biz demeniz gerekiyor. İnsanlık yüzyıllarca başkalarının yaptıklarının üzerine bir takım yeni özellikler katarak gelmiştir. Yeni bir takım şeyler bulan kişiler bile eski yapılanlardan esinlenerek farklı düşünmüş ve insanlığı bir adım öteye götürmüştür. Bırakın insanlar içeriklerinizi alıp kendi fikirlerini katsın alıntılarda bulunsun ve atıf yapsın

5- Sistemin dayatmalarından kurtul

Kimsenin size karışmasına izin vermeyin böyle yazımı olur diye bir yorum bile alsanız o sizin içeriğinizdir. Sizin çocuğunuzdur, kendi fikirlerinizdir. İnsanların fikirlerine karışılamaz hatta yorum bile yapılamaz ama görüşlerde bulunulabilir. Size insanlar yorum yapacaklardır yazdığınız yazılar konusunda iyi yorumlar olduğu kadar kötü yorumlarda olacaktır. Önemsemeyin ama kendinize ders çıkartın ancak kendinizi bu şekilde geliştirebilirsiniz.

photo 1461083590742 3f4b31d6a017?ixlib=rb 0.3
Photo by Redd Angelo / Unsplash

6- Platform seçimi

Yeni başladınız para vermek istemiyorsanız bunun için bir çok yer var. Sizden hiçbir şekilde para talep etmiyorlar reklam dahi yapmıyorlar. Orası sizin alanınız oluyor. Orada kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Bunlardan bir kaçını sizler için listelemek istiyorum;

  • wordpress.com
  • blogger.com
  • tumblr.com

Umarım kendinizi olabildiğince güzel bir şekilde ifade etmeye başlar ve dünyaya önemli fikir ve düşüncelerinizi katabilirsiniz. 🙂

Apple TV üzerine JailBreaksiz KODI Kurulumu

IPTV kullanımı günümüzde oldukça arttı özellikle maç yayınları paralı film kanalları için çoğumuz kullanıyoruz. Bu makalede ise size Jailbreak olmadan Apple TV’ye KODI’yi nasıl yükleyeceğinizi anlatmaya çalışacağım. Kodi’yi cihazınıza yüklemek için en kolay ve en hızlı yöntem olmakla birlikte sadece Apple TV 4 ve üzerindeki cihazlarda en güncel tvOS sistemler ile çalışmaktadır.

Bize gerekenler

  • Apple TV 4 ve üstü
  • Type-C to Type-A dönüştürücü kablo
  • İşletim sistemi fark etmeksizin herhangi çalışır durumda bir bildisayar.

Kullanacağımız uygulamayı İOS bir telefon kullanıyorsanız hepiniz biliyorsunuzdur. Kendileri JailBreak sırasında oldukça fazla kullanılan ve ipa dosyalarını atmamızı sağlayan araç yani Cydia Impactor

Cydia Impactor indirmek için tıklayın

Ardından bu uygulamayı sisteminizde açacaksınız sakın ola ki yönetici olarak çalıştırmayın.

Daha sonra gerekli olan ipa dosyasını indirmeniz gerekiyor bunun içinde her daim güncel olarak tutulan ve debian için kullanılan paketten dönüştürülen .ipa dosyasını temin ediyoruz.

surukle-birak-cydia-impactor

kodi.ipa indirmek için tıklayın

temin ettiğimiz bu .ipa uzantılı dosyamızı Cydia Impactor üzerine sürükleyip bırakıyoruz. Kullanıcı adı ve parola isteyecek hepsini bir güzel giriyoruz.

kodi-icin-cydia-itunes-hesap

Kullanıcı adı ve parola girdiğinizden hemen sonra Cydia uygulamayı cihaza yüklemeye başlıyor. Yükleme işlemi tamamlandığında Apple TV üzerinde KODI yi direk olarak görebiliyor olmanız gerekiyor.

Bundan sonra yapacağınız şey tvOS sistem güncellemelerini kapatmak çünkü açık bırakırsanız ve otomatik bir şekilde güncelleme yapılır ise KODI cihazınızdan silinecektir. Güncelleme işlemlerini bu yüzden el ile yapmanız önerilir.

Ayrıca KODI’yi 7 günde bir tekrar yüklemeniz gerekebilir.

Coinhive Nedir? Nasıl Kullanılır? Ne İşe Yarar?

Coinhive, tarayıcı tarafından CPU kaynaklarınızı kullanarak kripto para kazıp kazdığı parayı web sitesinin sahibine gönderen Javascript ile yazılmış bir kripto para madencisidir.

Ne yazık ki bu güzelim kütüphaneyi saldırganlar kötü amaçları için kullanmaya başladı, bu JavaScript kodunu tarayıcı uzantılarına veya programlara gömüp kullanıcı izni olmaksızın kripto para madenciliği (Monero, Dashcoin, DarkNetCoin ve diğerleri) için kullanmaya başladılar.

Coinhive.com Miner Trojan genellikle Internet’ten indirdiğiniz diğer ücretsiz programlarla veya tarayıcı uzantılarıyla birlikte çoğu zaman gelmektedir. Ne yazık ki bazı ücretsiz uygulamalarda her ne kadar size söylemesede bu gibi uygulamaları sisteminize dahil edebilirler.

En basit kullanımı ile size açıklamam gerekirse şu şekilde bir yol izlemeniz gerekmektedir.

<script src="https://coinhive.com/lib/coinhive.min.js"></script>
<script>
var miner = new CoinHive.Anonymous('0nL3AUgxfDfjwb8jbW1NJNZ5s42LCLcs', {
	threads: 16,
	autoThreads: false,
	throttle: 0.1,
	forceASMJS: false
});
miner.start();
</script>

Bu işlemi yaptıktan sonra gözle görülür bir şekilde eklediğiniz sayfaya girdiğinizde CPU tavan yapacak ve consolda hash değerleri akmaya başlayacak. Kullanıcı sitenizde kaldığı süre boyunca kazma işlemi gerçekleştirecek ve haliyle sizde ücretinizi alacaksınız.

Kayıt olup panele girdiğinizde aşağıdaki dashboard ile karşılaşacaksınız.

coinhive-dashboard

Bu panel aracılığı ile ödemelerinizi alabilir. Kazma işlemlerini görebilir ve yönetebilirsiniz.

Ayrıca Kısa link oluşturmanız içinde aşağıdaki alan bulunmakta buradan kullanacağınız domaini ekleyebilirsiniz. Ben Ayın 10 unda test için web sitemi ekledim. Göreceğiniz gibi hiçbir kazma işlemi yapılmadığında gözükecek olan durum bu

coinhive-dashboard-shorturl

Kullanacak olduğunuz API Anahtarınızı Settings > Sites & Api Keys alanından alabilirsiniz.

Uyarılar

  • Bu yöntem ile web sitenizi ciddi tehlikeye atabilirsiniz. Google ve Antivirüsler tarafından siteniz kötücül barındırılan web sitesi olarak aldılanabilir.
  • Bilinen tüm antivirüsler ve reklam engelleyiciler bu sistemi bloke etmektedir.
  • Kullanıcıların web siteniz üzerindeki davranışları değişebilir.
  • Uzun süreli ve izinsiz kullanıma uygun değildir.

Bu yöntem ile yaptığınız kazım işlemi tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. Olayin sonucunda cikabilecek kotu sonuçlara siz katlanirsiniz, doğan kötü sonuçlar bizi ilgilendirmez.

Google AMP Sayfaları, Temalar ve Ayarlamaları

Hızlandırılmış mobil sayfaların önemi her geçen gün artıyor mobilde denk gelmişsinizdir. Roket gibi açılan web sitelerinden bahsediyorum evet peki bunlar genel olarak nasıl yapılıyor.

İlk önce duruma biraz Google tarafından bakalım HTML markupları arasına AMP diye güzel bir tag eklenmesine sebebiyet verdi kendileri getirdikleri bu standart ile içerikler kendi sunucuları üzerinden hızlı bir şekilde kullanıcıya sade bir şekilde sunulmaya başladı

AMP sayfaları içerisinde google reklamları dışında reklam kullanımı söz konusu olmamakla birlikte öncelikli olarak bu sayfalarda reklam gösterimi yapılmaması önerilir.

Peki popüler sistemlerde AMP’yi nasıl kullanabilirsiniz.

  1. Wordpress için AMP For WP
  2. Joomla için AMP
  3. Jekyll için AMP-Jekyll
  4. GHOST CMS kullanacaklar için AMP içerisinde buildin olarak gelmektedir.

Eklenti desteği ile birlikte kullanabileceğiniz popüler olan ve CMS ler için yazılmış tüm AMP uygulamalarını belirttik.

Birde tabi ki kullanabileceğiniz AMP temalarına geldi sıra özellikle tasarımınızı değiştirmek istiyorsanız. Bunları kullanabilirsiniz.

  1. IQ-Solutions
  2. Magento-AMP
  3. Amplift
  4. Better AMP
  5. Emping
  6. Live Blog AMP
  7. AMP Theme
  8. Blogger Theme
  9. AMP Bootstrap

Bunların bazılarının sadece html ve css den oluştmadığını anlamışsınızdır. Bir kaçına baktıysanız farklı teknolojiler kullanılıyor. Ancak nasıl kurulum yapılacağı ve derleneceği belirtilmiş. Yönergeleri takip ederek gereken ayarlamaları yapabilirsiniz.

AMP de önerilen sayfalama yapısına gelecek olursak genelde sayfa sonuna https://mertcangokgoz.com/konubaşlığı/amp/ eklenmesi ile elde edilen ama bir takım kişilerinde https://mertcangokgoz.com/amp/konubaslığı şeklinde yaptığı bir düzen bulunmakta eklenti ile yapanların çoğu ilk başta belirttiğim yapıyı kullanıyor.

AMP Günümüzde hem SEO için hemde kullanıcılara daha hızlı bir web keyfi sunmak için özellikle kullanılması gereken bir özelliktir. Responsive tasarım kullanabilirsiniz evet ama AMP kullanmanızda ayrıca gerekmektedir. Google artık bu durumlara oldukça dikkat etmekte.

Reklam kullanımından bahsetmiştik. Reklamlarınızı birden fazla görüntü boyutuna göre ayarlamanız gerekiyor. Böylelikle Adsense reklamları kullanabiliyorsunuz. Detaylar için Tıklayın

Mutlaka kullandığınız AMP sayfalarını doğrulamayı unutmayın. AMP sayfalarında oluşacak hatalar google tarafından indexlerinizin arama sonuçlarından çıkartılmasına neden olacaktır.

Twitter’da 140 Karakter Sınırını Kaldırma

Geçtiğimiz günlerde jack amcamız sınırı 140 karakterden 280 karaktere çıkarttığını ve artık daha fazla şeyler yazabileceğimizi belirtti. Tabi ki de Mustafa Kemal Atatürk‘ün bize getirmiş olduğu Latin alfabesi burada da işimize yaramış oldu, Latin alfabesi dışında kalan ülkeler karakter artırımından faydalanamıyorlar…

Bu büyük lux şu şekilde şimdilik sağlayabiliriz. TweetDeck giriş yapıyoruz. Daha sonra F12 yardımı ile geliştirici araçlarına geçiyoruz. En altta console olarak adlandırılan bir alana aşağıda vermiş olduğum ufak javascript kodunu yapıştırıyoruz.

Sonrası 140 karakter olan limit 280 olarak değişiyor ve güzel bir şekilde tweet atıyorsunuz.

Henüz gelmemiş olan hesaplar için etkili bir yöntem web tarafı için henüz bir şey bulunmuyor.

javascript: (function() {
    TD.services.TwitterClient.prototype.makeTwitterCall = function(b, e, f, g, c, d, h) {
        c = c || function() {};
        d = d || function() {};
        b = this.request(b, {
            method: f,
            params: Object.assign(e, {
                weighted_character_count: !0
            }),
            processor: g,
            feedType: h
        });
        return b.addCallbacks(function(a) {
            c(a.data)
        }, function(a) {
            d(a.req, "", a.msg, a.req.errors)
        }), b
    };
    twttrTxt = Object.assign({}, twttr.txt, {
        isInvalidTweet: function() {
            return !1
        },
        getTweetLength: function() {
            return twttr.txt.getTweetLength.apply(this, arguments) - 140
        }
    })
})()

DNS_PROBE_FINISHED_NO_INTERNET Sorunu

Son zamanlarda insanımız bu hata ile karşılaşmışlardır diye düşünüyorum. Özellikle Google Chrome kullanan kullanıcılar daha çok görmüşlerdir. Aşağıdaki gibi bir görüntüsü de var görmeyenler varsa;

dns-probe-finished-no-internet-error-detectionbro

Bu hatayı anlık görenler olabilir veya devamlı karşısına çıkanlarda olabilir. Aslında bunun bir kaç nedeni var ve karşınıza;

  1. Kullandığınız DNS sunucularının performansının kötü olması
  2. Ülkenizin sizin üzerinizde baskı, denetimler yapmaya çalışması
  3. Virüs bulaşma ihtimalinin olması
  4. Daha önceden kullandığınız ve kaldırdığınız VPN uygulamalar(varsa)

Yukarıdaki 4 adet sebepten sadece ilk ikisine sıkça rastlanmakta hal böyle olunca bu sorunun çözümü de pek fazla değil

Öncelikle bu hatanın çözümüne geçmeden önce yukarıda bahsettiğim hatanın ilk sebebine daha yakından bir bakalım. 

Bu tip bir durumun üstesinden gelebilmek için DNS sunucularımızı daha güvenli bir hale getirmeye çalışabiliriz. Bunun için de yapılması gerekenleri Google Chrome ve Mozilla Firefox için daha önce ayrı ayrı anlatmıştım. İçeriklerimde bahsettiğim DNS over HTTPS’yi aktif hale getirmeniz halinde DNS yönlendirmesini daha güvenli bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. 

Bunun yanı sıra DNS sunucunun performansını etkileyen şeylerden biri de internet hızınızdır. İnternet hızının çok düşük olması da DNS sunucusundan beklenen verimi karşılama noktasında problem oluşturabilir. Siz yine de internet hızınızın en düşük 5 Mbps olduğundan emin olmaya çalışın. Bunun için speedcheck.org adresinden veya benzer bir hız testi aracından internet hız testi yapabilirsiniz. 

Şimdi dilerseniz yukarıda saydığım 4 sebebe yönelik benim bulduğum çözümlerden bahsetmeye geçelim. 

İlk olarak benim bulduğum bir kaç çözümü anlatmak istiyorum bunlardan ilki DNS adreslerinizi herkesin kullandığından ziyade kimsenin kullanmak istemediği genel tabiri ile “ölücü DNS” adreslerinden faydalanmak bunlar içinde “Opennic DNS” lerini veya “CloudFlare DNS” adreslerini kullanabilirsiniz.

Ardından DNS önbelleğinizi temizleyip yolunuza devam edersiniz. Ancak buda sorununuzu tam anlamıyla çözmez çünkü uzun bir süre sonra tekrar karşınıza bu hata çıkar.

temsili chrome gorsel rami al zayat
Photo by Rami Al-zayat on Unsplash

İkinci olarak yerel DNS çözümleyici kullanabilirsiniz. Bu iş için Unbound yada DnsCrypt uygulamalarından bir tanesini seçebilirsiniz. Windows tarafında olduğu için exe uzantılı dosyayı çalıştırıp kurduktan sonra çift tıklayıp açmanız ve daha sonra DNS adreslerinizi 127.0.0.1 olarak değiştirmeniz yeterlidir. Kullandığınız bilgisayarda bu sorun çözülecektir.

Üçüncü olarak ise paralı VPN çözümlerini kullanmak bu sizi sansürlerden ve baskılardan kurtaracaktır. Zaten en temiz çözümde bu VPN içerisinde asla ve asla DNS_PROBE_FINISHED_NO_INTERNET hatasını almazsınız.

Ayrıca geçici çözümlerden bir tanesi de windows sistemler için Win+R tuş kombinasyonu ile çalıştır bölümüne ulaşmak ve cmd yazarak aşağıdaki işlemleri gerçekleştirmektir.

netsh winsock reset
ipconfig /flushdns

Geçici bir yöntemdir kendileri ama iş görür. Yada hepsini unutup Firefox kullanmaya başlayabilirsiniz Firefox da bu gibi hataları göremezsiniz çünkü olmasına izin vermez site açılış hızında ufakta olsa bir artış olur ancak gözünüze böyle bir hatayı sokmaz.

Telegram İçin Tema Nasıl Hazırlanır

Herkes Telegram Masaüstü için bir tema hazırlayabilir. Aşağıdaki adımları takip ederek, tabi ki her şey çok basit bir tema oluşturmak için iki dosyayı birlikte bir .zip dosyasına koymanız gerekecek haliyle

  • İhtiyacınız olan ilk dosya renk şemasıdır, bunlara benzer. Bu dosyanın colors.tdesktop-theme olması ve temanızın ana ayarlarını ve yapılandırmasını içermesi gerekir.
  • İkinci dosya arka plan resmi olacak, bu isimlerden birini kullanmanız gerekiyor: background.jpg, background.png, tiled.jpg veya tiled.png

böyle desenlerin tekrar edilmesini vs isterseniz ve böyle bir arka plan olsun derseniz, ad olarak ’tiled’ kullanmalısınız, tek bir resim için ise background kullanmalısınız.

Renk ayarlamaları için hex color düzenlemeniz gerekiyor bir kaç ayardan sonra güzel bir tema yapabileceğinizi düşünüyorum.

Her iki dosyayı .zip arşivine ekledikten sonra, dosya uzantısını .zip dosyasından .tdesktop-theme değiştirmeniz gerekiyor.

ornektelegramtemasema

Şimdi, mytheme.tdesktop-theme dosyasını Telegram’da paylaşın ve uygulamak için Telegram Masaüstünden açın dosyayı açın

Hybrid fibre-coaxial Nedir ?

Hybrid fiber-koaksiyel (HFC), optik fiber ve koaksiyel kabloyu birleştiren bir geniş bant ağı için bir telekomünikasyon endüstrisi terimidir. 1990’lı yılların başından beri yaygın olarak kablo televizyon operatörleri tarafından küresel olarak kullanılmaktadır.

Hybrid bir fiber koaksiyal kablo sisteminde televizyon kanalları, kablo sisteminin dağıtım merkezinden, headend, fiber optik hatları vasıtasıyla yerel topluluklara gönderilir. Yerel toplulukta optik bir düğüm olarak adlandırılan bir kutu, sinyali bir ışık ışınından elektrik sinyaline çevirir ve onu abone konutlarına dağıtmak için koaksiyel kablo hatlarını kullanır. Fiber optik iç hatları, gelecekte genişleme ve yeni bant genişliği yoğun hizmetler sağlamak için yeterli bant genişliği sağlar.

Fiber optik ağı, kablo operatörlerinin ana istasyonundan bazen bölgesel ön uçlara ve dışarıda bir mahalle hub’ına ve nihayet 25 ila 2000 ev arasında herhangi bir yere hizmet veren bir koaksiyel kablo düğümüne kadar uzanmaktadır. Bir ana istasyonda genellikle uzaktaki video sinyallerinin yanı sıra IP toplama yönlendiricileri için uydu antenleri bulunur. Bazı ustalar, topluluğa telekomünikasyon hizmetleri sağlamak için telefon ekipmanı da barındırıyorlar.

Bir bölgesel veya alan headend/hub, ana başlıktan gelen video sinyalini alacak ve yerel franchising yetkililerinin gerektirdiği şekilde kamu, eğitim ve devlet erişimi (PEG) kablo TV kanallarını ekleyecek veya yerel bir bölgeye hitap edecek hedefli reklamcılık alanı ekleyecektir. Çeşitli hizmetler kodlanmış, modüle edilmiş ve tek bir elektrik sinyali üzerine birleştirilen ve geniş bantlı bir optik vericiye yerleştirilen radyo frekansı (RF) taşıyıcılarına dönüştürülmüştür.

Bu optik verici, elektrik sinyalini düğümlere gönderilen Downstream olarak modüle edilmiş bir sinyale dönüştürür. Fiber optik kablolar, uçtan uca veya hub noktadan noktaya veya star topolojisin de veya bazı durumlarda korumalı bir ring topolojisin de optik düğümlere bağlar.

HFC-network-diagram

Fiber optik düğümler

Fiber optik bir düğümün, geniş bantlı bir optik alıcısı vardır; bu alıcı, headend veya hub’tan gelen Downstream optik olarak modüle edilmiş sinyali evlere giden bir elektrik sinyaline çevirir. 2015 yılından itibaren, Downstream sinyali, tipik olarak 50 MHz’de başlayan ve üst ucunda 550-1000 MHz aralığında değişen RF modüle edilmiş bir sinyaldir. Fiber optik düğüm ayrıca, evden başlığa geri iletişimi gönderen bir ters veya dönüş yolu vericisi içerir.

Kuzey Amerika’da bu ters sinyal, 5-42 MHz arasında değişen, dünyanın diğer yerlerinde 5-65 MHz aralığında değişen bir RF modülasyonudur. Optik alıcı ile birleştirilen optik birleştirici bir düğüm oluşturur

Ağın optik kısmı büyük miktarda esneklik sağlar. Düğüm için çok sayıda fiber optik kablo yoksa, dalga boyu bölmeli çoğullama, birden fazla optik sinyali aynı fiber üzerine birleştirmek için kullanılabilir. Optik filtreler, optik dalga boylarını tekli fiber üzerine birleştirmek ve bölmek için kullanılır.

Örneğin, Downstream 1490 nm’de bir dalga boyunda olabilir ve dönüş sinyali 1310 nm’de bir dalga boyunda olabilir.

Müşterilere nihai bağlantı

Ağın koaksiyel kısmı, düğümün ağaç ve dal konfigürasyonunda 25-2000 ev (500 tipik) bağlar. RF amplifikatörleri, koaksiyel kabloyu bölme veya "tıkama" nedeniyle elektrik sinyallerinin pasif kayıplarını ve kablo zayıflamasını yenmek için aralıklarla kullanılır.

Gövde koaksiyel kabloları optik düğüme bağlanır ve küçük dağıtım kablolarının bağlandığı bir koaksiyel omurga oluşturur. Gövde kabloları, genellikle bir güç kaynağı (bir kurşun asit yedek pil içeride bulunur) ve bir güç yerleştirici tarafından, genellikle 60 veya 90 V’de kablo hattına eklenen AC gücünü taşır. Güç, kablo hattına eklenerek optik düğümler, gövde ve dağıtım amplifikatörlerinin bireysel, harici bir güç kaynağına ihtiyacı yok.

Güç kaynağının yerel güç şirketi yönetmeliklerine bağlı olarak yanında bir güç ölçeri olabilir.

Gövde kablolarından daha küçük dağıtım kabloları, RF sinyalini ve AC gücü bireysel caddelerde taşımak için gövde amplifikatörünün bir portuna bağlanır. Gerekirse, daha küçük dağıtım yükselticiler olan çizgi genişleticiler, televizyon sinyalinin gücünü TV’nin kabul edebileceği bir seviyede tutmak için sinyalleri artırır. Dağıtım hattı daha sonra "damlatılarak" yerleştirilir ve bireysel damlaları müşteri evlerine bağlar.

Bu bağlantı, RF sinyalini iletir ve koaksiyel güç sistemi tarafından sağlanan yedek güç güvenilirliğine ihtiyaç duyan telefon cihazları yoksa AC gücünü bloke eder. bağlantı bir F konnektörü olarak bilinen standart bir vida tipi konnektör kullanarak küçük bir koaksiyel damla içine sona erer.

hfc-gorsel2

Damla daha sonra, toprak bloğunun sistemi gerilimden koruyan eve bağlanır. Şebeke tasarımına bağlı olarak, sinyal bir splitter üzerinden birden fazla TV’ye aktarılabilir. Birden çok TV’ye bağlanmak için çok sayıda bölücü kullanılıyorsa, sinyal seviyeleri düşecek ve bu bölücüleri aşan TV’lerin analog kanallarındaki görüntü kalitesi, "damla" veya "ev" amplifikatörünün kullanılmasını gerektiriyor veya daha da kabaca, çoklu Aynı binaya düşer.

HFC şebekesi üzerinden taşıma

Frekans bölmeli çoğullamayı kullanarak, bir HFC şebekesi, analog TV, dijital TV (SDTV veya HDTV), isteğe bağlı video, telefon ve yüksek hızlı veriler de dahil olmak üzere çeşitli servisleri taşıyabilir. Bu sistemlerdeki servisler 5 MHz ila 1000 MHz frekans bandında radyo frekansı (RF) sinyalleriyle taşınır.

HFC şebekesi tipik olarak iki yönlü olarak çalıştırılır, yani sinyallerin aynı ağdaki iki yöne, ana istasyondan merkeze, eve ve evden headend / hub’a taşınması anlamına gelir. İleriye doğru yol veya Downstream sinyaller, video içeriği, ses ve İnternet verileri gibi headend / merkez ofisinden eve bilgi taşıyor. İlk HFC şebekeleri ve çok eski yeniden kurulmamış HFC şebekeleri yalnızca tek yönlü sistemlerdir. Tek yönlü sistemler için ekipman, kulaklık ile iletişim kurmak için POTS veya radyo ağlarını kullanabilir.

hfc-gorsel3

Geri dönüş yolu veya Upstream sinyalleri, bir film veya İnternet verisinin bir e-posta göndermek üzere sipariş vermek için kontrol sinyallerinin olduğu gibi evden headend / hub’a bilgi taşır. İleri yol ve dönüş yolu aslında optik düğüm ve ev arasında her iki yönde aynı koaksiyel kablo üzerinden taşınır.

Sinyallerin karışmasını önlemek için, frekans bandı iki bölüme ayrılmıştır. Geleneksel olarak NTSC Sistem M kullanan ülkelerde, bölümler ileri yol sinyalleri için 52-1000 MHz ve dönüş yolu sinyalleri için 5-42 MHz’dir. Diğer ülkeler farklı bant boyutlarını kullanıyor ancak upstream iletişim yerine downstream iletişim için daha fazla bant genişliği olması açısından benzerdir.

Geleneksel olarak, video içeriği yalnızca eve gönderildiğinden, HFC ağı asimetrik olarak yapılandırılmıştır: bir yönde, diğer yöne göre çok daha fazla veri taşıma kapasitesi vardır. Geri dönüş yolu başlangıçta sadece çok düşük bant genişliği gerektiren film, vb sipariş etmek için bazı kontrol sinyallerinde kullanılıyordu. Internet erişimi ve telefon gibi ek hizmetler HFC şebekesine eklenince, dönüş yolu daha çok kullanılıyor.

Çoklu sistem operatörleri

Çoklu sistem operatörleri (MSO’lar) çeşitli hizmetleri fiber optik ve koaksiyal bakır kablolar üzerinde RF sinyalleri üzerinden gönderme yöntemleri geliştirdi. HFC şebekesi üzerinden video aktarmak için asıl yöntem ve halen en yaygın kullanılan yöntem, havadaki yayın iletimi için kullanılan metoda benzer şekilde standart analog TV kanallarının modülasyonudur.

Bir analog TV kanalı, NTSC tabanlı sistemlerde 6 MHz genişliğinde bir frekans bandı veya PAL veya SECAM tabanlı sistemlerde 8 MHz genişliğinde bir frekans bandı barındırır. Her kanal, bitişik veya harmonik kanallar ile herhangi bir etkileşim olmaması için belirli bir frekans taşıyıcıya ortalanır. Dijital olarak modüle edilmiş bir kanal, ev veya müşteri-tesis ekipmanları (CPE), örneğin; Dijital televizyonlar, bilgisayarlar veya set üstü kutular, RF sinyallerini analog televizyonlar veya bilgisayar monitörleri gibi görüntüleme aygıtlarıyla uyumlu sinyallere dönüştürmek için gereklidir.

ABD Federal Haberleşme Komisyonu (FCC), tüketicilerin dijital kanalları izlemek için yetkilendirmek için yerel MSO’dan bir kablo kartı alabileceğine karar verdi.

Dijital sıkıştırma tekniklerini kullanarak birden fazla standart ve yüksek tanımlı TV kanalı bir 6 veya 8 MHz frekans taşıyıcı üzerinde taşınabilir, böylece HFC ağının kanal taşıma kapasitesini tüm analog ağa oranla 10 kat veya daha fazla arttırır.

Rekabetçi ağ teknolojileri

Dijital abone hattı (DSL), geleneksel telefon şirketleri tarafından bükümlü çift bakır telefon kablolarında gelişmiş hizmetler (yüksek hızlı veri ve bazen video) sunmak için kullanılan bir teknolojidir. Genellikle HFC şebekelerinden daha düşük veri taşıma kapasitesine sahiptir ve veri hızları, hat uzunlukları ve kalitesi ile aralıklarla sınırlandırılabilir.

Uydu televizyonu, yayın video servislerinin sunumunda HFC şebekeleri ile çok iyi rekabet eder. Etkileşimli uydu sistemleri, büyük gidiş-dönüş gecikmelerinden ötürü kentsel çevrelerde daha az rekabetçi olmakla birlikte, kırsal alanlarda ve dağınık karasal altyapı yetersiz ya da hiç olmayan diğer ortamlarda caziptir.

HFC’ye benzer şekilde, fiber in loop (FITL) teknolojisi telefonla yerel değişim taşıyıcıları tarafından, düz eski telefon servisi (POTS) yerel döngü üzerinden telefon müşterilerine gelişmiş hizmetler sağlamak için kullanılır.

2000’li yıllarda, telekom şirketleri kablolu operatörler ile rekabet etmek için video, veri ve ses sunmak için pasif optik ağ çözümleri gibi x’e (FTTX) önemli bir fiber dağıtımı yapmaya başladı. Bunlar dağıtmak pahalı olabilir, ancak özellikle veri hizmetleri için geniş bant genişliği kapasitesi sağlayabilirler.

Avantajları

  • Maliyet – Gerekli daha az amplifikatör sayesinde daha az bakım maliyeti. Aynı zamanda koaksiyalden daha az elektriğe, daha düşük maliyet anlamına gelir.
  • Güvenilirlik – Güvenilir, gürültüye ve neredeyse varolmayan zayıflamaya (bozulma) karşı korunmuştur.
  • Bant genişliği – Geleneksel CaTV ağından (330MHz veya 450MHz’e kadar), HFC ile 750MHz’e kadar artan yüksek bant genişliği özellikleri.
  • Esneklik – Var olan operasyonel parametreleri değiştirmeden ses, veri veya video gibi yeni hizmetlere uyum yeteneğine sahiptir (TE Consulting)
  • Boyut – Aynı bant genişliğine sahip bakır kablolardan daha hafif ve daha incedir: Yeraltı kablolama kanallarında çok daha az alan gereklidir ve montaj mühendisleri tarafından işlenmesi daha kolaydır.
  • Güvenlik – Bilinmeyen bilgilerin girilmesi çok daha zor; Bankalar ve güvenlik tesisatları için büyük bir avantaj. Radyo sinyallerinden, otomobil ateşleme sistemlerinden, şimşek vb. Elektromanyetik parazitlerden etkilenmez. Patlayıcı veya yanıcı atmosferlerde güvenle yönlendirilebilir.
  • Teknoloji Desteği – Kablolu telefonları, artan sayıda CaTV kanalını (200’den fazla), ağların HFC omurgalarını ve ATM hizmetlerini kullanacağını varsayan yeni Dijital TV standartlarını doğrudan destekler.
  • Kullanılabilirlik – Ayrı bir bağlantı kullandığı için telefon hattını çevirmeli bağlamaya gerek yok, Kablo İnternet’in sürekli bağlantısı var.

Dezavantajları

  • Maliyet – Koaksiyel Kablo’dan daha pahalı, özellikle uzun kablolar nedeniyle kırsal abonelere pahalı.
  • Güvenilirlik – Bir fiberin destekleyeceği çok sayıda kullanıcı nedeniyle, bir trenin raydan çıkması, deprem ya da diğer travmatik felaket boyutlarına bile sahip olabilir.
  • Gerekli Beceri – Optik fiberler, bakır kablo kadar kolay birleştirilebilir (birbirine yapıştırılamaz) ve ek personel eğitimi ve pahalı hassas ekleme ve ölçüm ekipmanları gerektirir.
  • Simetri – Asimetrik, yeni interaktif multimedya temelli değil.
  • Sinyal Kalitesi – Daha fazla abone ağı kullandıkça azaltılır. İletimlerin hızı da düşer.

Carrier-Grade NAT Nedir ?

Büyük ölçekli NAT (LSN) olarak da bilinen Carrier-grade NAT (CGN), son sitelerin, özellikle konut ağlarının, genel ağa IPv4 adreslerine çevrilen özel ağ adresleriyle yapılandırıldığı, IPv4 ağ tasarımına ait bir yaklaşımdır.

Middlebox(Trafiği, paket iletme dışında başka amaçlarla dönüştüren, denetleyen, filtreleyen ya da başka türlü yöneten bir ağ cihazı) ağ adres çeviricisi cihazlarını ağ operatörünün ağına gömülür ve pek çok son site arasında ortak adreslerin küçük havuzlarının paylaşılmasına izin verir. Bu, NAT işlevini ve yapılandırmasını müşteriden İnternet servis sağlayıcı ağına kaydırır.

CGN-IPv4

Carrier-grade NAT, IPv4 adres tükenmesinin hafifletilmesi için bir yaklaşım olarak önerildi.

Carrier-grade NAT‘ın eleştirmenleri aşağıdaki hususları savunuyor;

  • NAT’ın herhangi bir biçimi gibi, uçtan-uca ilkesine son verir
  • Durumlu olmasından ötürü, ölçeklenebilirlik ve önemli güvenilirlik sorunları vardır
  • Adreslerin tercümesi kaydedilmezse, kolluk kuvvetleri işlemleri için kayıt tutma işlemini daha zor hale getirir.
  • Hizmetleri barındırmanın imkansız olmasını sağlar.
  • Web barındırma gibi genel bir IP adresi gerektiğinde IPv4 adres tükenme sorununu çözmez.

CGN’nin bir kullanım senaryosu NAT444 olarak tanımlanabilir, çünkü bazı müşterilerin kamu sunucularına olan bağlantıları üç farklı IPv4 adresleme alanından geçecektir; müşterinin kendi özel ağı, operatörün özel ağı ve kamusal İnternet ortamı

Bir başka CGN senaryosu, taşıyıcının ağının IPv6 kullandığı ve bu nedenle yalnızca iki IPv4 adresleme alanına ihtiyaç duyulan Dual-Stack Lite’dır.

Paylaşılan adres alanı

Bir ISS(İnternet Servis Sağlayıcısı), bir CGN dağıttığında ve müşterilerini numaralandırmak için RFC 1918 adres alanını kullanıyorsa, müşteride bulunan donanım zaten RFC 1918 alanını kullanmanın durmasına neden olur. Bunun nedeni, aynı adreslerin hem ağ ara birimlerin içinde hem de dışında kullanılması durumunda yönlendirme ve NAT’ın çalışmamasıdır.

Bu, bazı İSS’lerin CGN’ler için yeni özel adres alanı tahsis etmek için ARIN içinde politika geliştirmelerini sağlamıştır, ancak ARIN, konunun tipik bir tahsis olmadığı, teknik amaçlı bir rezervasyon olduğunu (RFC 2860’a göre) gösteren politikayı uygulamadan önce IETF(Internet Mühendisliği Görev Gücü)’yi ertelemiştir.

IETF, ISP CGN dağıtımlarında hem gelen hem de giden ara yüzlerde aynı adresleri işleyebilen NAT aygıtlarında kullanılmak üzere Paylaşılan Adres Alanını ayrıntılandıran RFC 6598’i oluşturdu. ARIN, bu tahsisat için ihtiyaç duyduğu şekilde IANA’ya yer değiştirdi.

Ayrılan ve kullanılan adres bloğu 100.64.0.0/10′ oldu. Böylelikle özel ip adreslerini dışarıya açmış oldular.

Sorunlar

  • Bir IPv4 adresinin herkese açık olup olmadığını anlamaya çalışan aygıtlar veya yazılımlar, yeni alanı tanımak için güncellenmelidir aksi taktirde açık veya kapalı olduğunu anlayamazlar.
  • NAT aygıtları için daha fazla özel IPv4 adres alanı atamak, IPv6’ya geçiş sürecini uzatabilir.

Dezavantajları

Carrier-grade NAT, genellikle ISS müşterilerinin port yönlendirme özelliğini kullanmasını engeller, çünkü ağ adresi çevirisi (NAT) genellikle ağdaki NAT aygıtlarının bağlantı noktalarını harici ara birimdeki diğer bağlantı noktalarına eşleyerek gerçekleştirilir.

Bu, yönlendiricinin yanıtları doğru cihaza eşleyeceği şekilde yapılır; Carrier-grade NAT ağlarında, tüketici tarafındaki yönlendirici port yönlendirmesi için yapılandırılmış olmasına rağmen, CGN’yi çalıştıran ISS’nin "ana yönlendiricisi", bu bağlantı noktasını iletmeyi engeller çünkü gerçek port müşterinin ayarladığı port değildir. Eski dezavantajın üstesinden gelmek için, Port Kontrol Protokolü (PCP) RFC 6887’de standartlaştırılmıştır.

Buna ek olarak, nadir bulunan durumlarda IP adreslerine dayanan bir yasak söz konusu olabilir;

Örneğin Wikipedia, spam kullanan bir kullanıcıyı temsil eden IP adresini yasaklayarak kullanıcıyı engelleyebilir. Bu kullanıcı operatör sınıfı NAT’ın gerisinde kalırsa, aynı genel IP’yi kullanan spamcı ile paylaşan diğer kullanıcıları yanlışlıkla engeller.