Kendi laptopumun başına gelen talihsiz olaydan sonra günlük işlerimi bi arkadaştan bulduğum 2008 model Datron PL5C ile görmeye çalışıyorum.
Makinayı günümüz koşullarında nasıl kullanılır hale getirdiğimden bahsetmeden önce donanım hakkında bilgi vereyim:
- Intel Core Duo T2080 1.73 GHz İşlemci
- 1024 MB DDR2 667 Mhz RAM
- 120 GB SATA HDD
- ATI RADEON X200 SM 256 MB Paylaşımlı Ekran Kartı
- 15.4″ TFT LCD WXGA 1280×800
- Dual Layer DVDRW
- 10/100 Ethernet
- 802.11b/g Wireless
- Li-ion Batarya
- Ağırlık 2.7 Kg
Gördüğünüz üzere makinanın son derece mütevazi bir donanımı olduğundan işe Lubuntu 17.10 32 bit sürümünü kurmak ile başladım. Lubuntu LXDE masaüstü kullanan Ubuntu tabanlı hafif bir dağıtımdır. Düşük güçlü ve eski donanımlar için idealdir. Kurulumu USB bellek ile yaptım. Her ne kadar USB’den boot aşaması daha önce rastlamadığım kadar uzun sürse de kurulum aşaması normal bir sürede bitti. Görüntü, ses, ethernet, wifi ve touchpad çalıştığını görünce içim rahatlamış bir şekilde kullanmadığım gereksiz yazılımları ve servisleri kaldırmaya başladım.
Web Tarayıcı
Lubuntu 17.10 sürümünde varsayılan olarak Firefox 55 gelse de bu güncellemeyle birlikte son sürüm olan 58’e yükseliyor. Firefox gerek performans gerekse arayüz konusunda son zamanlarda yaptığı ataklarla gönlümü çalmayı başardığından ona bir şans verdim. Performansı fena olmasa da bazı durumlarda çok kastığından Opera ve Palemoon web tarayıcılarını denemeye karar verdim.
Opera genel anlamda Firefox’tan daha hızlı olsa da Palemoon çok daha iyi performans gösterdi. Eski Firefox sürümlerini andıran ilkel arayüzüne rağmen işlev ve görünüş bakımından sık kullandığım websiteleri ve web uygulamarında sıkıntı çıkartmadığından günlük olarak bu tarayıcıyı kullanmaya karar verdim. Ekran kartı çok kötü olduğundan her iki tarayıcıda da donanım ivmesini (içeriği çizmek için ekran kartı kullanımını) devre dışı bıraktım. Bunun dışında reklam engelleme eklentisi Adblock Latitude ve Chrome teması ekleyerek bi nebze daha modern bir görünüm sağladım.
Masaüstü Ortamı ve Pencere Yöneticisi
Bu makinada LXQT masaüstü ortamının ilginç bir şekilde LXDE’den daha hızlı ve stabil çalıştığını düşündüğümden LXDE’den LXQT + Openbox ikilisine geçtim. Daha değişik bir deneyim yaşamak isteyenler Openbox yerine Fluxbox da kullanabilir.
Kernel
Kernel olarak şuan yüksek performans için optimize edilmiş bir kernel olan Liquorix kullanıyorum (4.15.0-7.1-liquorix-686). Bu kernel öntanımlı olarak bfq schedulerını kullandığından bu makinada kernel panic verdi.
Bu sıkıntıyı bir önceki kernel ile sistemi başlatarak /etc/default/grub
dosyasındaki GRUB_CMDLINE_LINUX_DEFAULT=
kısmına elevator=cfq
kernel parametresini ekleyip sudo update-grub2
komutuyla grub’u güncelleyerek çözdüm.
Güç Yönetimi ve Diğer Servisler
Makinayı %95 güce bağlı olarak kullandığımdan güç yönetimi modülünü başlangıçtan kaldırdım. Bunun dışında Masaüstünü kullanmadığımdan o modülü de kaldırıp yerine Nitrogen ile sadece duvar kağıdını göstermesini sağladım. Başlangıç uygulamalarından kullanmadığım Blueman Applet, Update Notifier, Qlipper Print Queue Applet uygulamalarını kaldırdım. Ayrıca Light Locker’ı da kaldırıp yerine Xscreensaver’ın oturum kilitleme özelliğini kullanmaya başladım.
CPUFrequtils
Öntanımlı ondemand olarak gelen cpu governor ayarını gecikmeyi düşürmek adına performance olarak ayarlamak için sudo apt-get install cpufrequtils
komutuyla cpufrequtils servisini kurarak /etc/init.d/cpufrequtils
dosyasındaki GOVERNOR=
ile başlayan satırdaki değeri performance
olarak değiştirip servisi yeniden başlattım.
Sonuç
Bu ayarlamalardan sonra makina günlük işlerimi görebileceğim (Youtube’dan müzik dinleme, Google Docs kullanarak ödev yapma, yazılım geliştirme, internette takılma, vs. ) kıvama geldi. Böylece düzgün konfigüre edildiği takdirde Linux’un eski donanımlarda ne kadar performaslı çalıştığını görmüş oldum. Siz siz olun eskimiş donanımlarınızı bir köşeye atmadan önce bir daha düşünün.